‘İnziva’ Tek Kişilik bir yolculuktur…

    Zaman zaman kendini daha iyi anlamak, gerçekte kim olduğunu öğrenmek ister, kendini merak eder insan.

    Zaten bildiğini zannettiği doğrulardan, körü körüne inandığı inançlardan, rutine binen bakış açılarından, olduğu kişiden sıkılır. Daha fazlası olduğundan emin hissettiren bir zorlama, kabını kıracak, çemberde delik açacak bir güç hisseder, içinde!

    Kendiliğinden…

    O rutin dışı zamanlarda gündelik zihinsel rutini alabora olur, aynı yerde başka biri gibi düşünmeye başlar. Farkındalığının arttığını hissettiği özel zamanlarda, yaşıyor olup kabullendiği alışkanlıklarını sorgulayıp, gerçekle yüzleşmeye karar verir.

    Peki kendini duymak için gürültüden, yalnız kalmak için insanlardan uzak kalması gerekirken;

    ‘Neden, kendi iç sesi yerine başkalarının düşüncelerine, en önemli karar aşamasında iken başkalarının yönlendirmesine veya kendini anlatmasına ihtiyaç duyar?’

    ‘Neden, kendi içsel yolculuğunda yanına bir tek kendini alması, kendi içine bakması gerekirken, kalabalık kamplarda kusursuz imajlı rehberlerin ve kendi benzeri insanların arasında olmayı tercih eder?’

    ‘Neden, kendine en çok ihtiyacı olduğu zamanlarda, yalnız kalıp kendini dinlemesi, dış sesi kısıp iç sesini duyabilmesi gerekirken, ‘kendine dayanabilmek için, kalabalığa kaçar?’

   

    Bir an evvel katılmak için büyük heyecan duyduğu bir ‘inziva kampı’ bulup, rutin hayatından belki de ailesinden uzaklaşıp, alıştığı çevre dışında bir hafta geçirip, her şeyden uzaklaşmak iyi gelmiş, amacına ulaşmış ve iyileşmiş şekilde evine dönen kişi, neden iyidir?

    ‘Başkalarının tuttuğu aynalarda kendini anladığından mı?’ yoksa ‘Zihnini, kalbini meşgul eden nedenler ile yalnız olmadığını düşündüğünden mi iyi hissediyordur?’

    Yoksa, ‘Sadece artık sıkıldığı rutininden uzaklaşmak mı?’ iyi gelmiştir?

   Belki de ‘Henüz kendisiyle yüzleşmeye hazır değildir. Kendine katlanamayacağını düşündüğü bir acısını bastırmak için güvendiği bir desteğe, başkalarının varlığına ihtiyaç duyduğu için, inzivayı terapi amaçlı seçmiştir?’

    Belki de asıl amacı, ‘Bir süreliğine kalabalığa karışıp, gündelik hayatın yükünden kısa süre de olsa uzaklaşıp, kafa dinlemektir?’

   Herhangi biri veya hepsi, daha başka nedenler de olabilir. Sonuçta iyi gelen, hiç kimseye zarar vermeden ‘amacına hizmet eden’ her şey, iyidir.

    Ancak, amaç gerçekten ‘Kendini anlamak’ ise, yolu tamamlayacak olan kişinin kendisidir. Rehberler ve çevremizdeki herkes, o yola yalnız çıkmaya cesaretlendirmek ve tek başımıza doğru yolu bulabileceğimize bizi ikna etmek içindir. Kendi gücümüzü fark ettirmek ve kendimizi görmeye ‘Ayna Tutmak’ için…

    Zamanı geldiğinde, tırtılın artık uçabileceğinden emin olup kozasını parçalayıp kanadını kullanmaya karar verdiği an gibi, ‘artık tırtıl değil kelebek olduğuna, ikisi birden olma şansı olmadığına karar verdiğinde uçacak cesareti bulduğu gibi!’

    Ne zaman uçacağını ne zaman başkasına soracağını, kendiliğinden bilir insan.

    Kendiliğindendir her şey.

    Zamansız…

    Nedensiz…

    Bilgiyi öğrenmek için başkaları, içselleştirmek için yalnızlık gerekir.

    Bazen yalnız, bazen de başkaları ile yürür, ‘İnsan.’

    Seçtiği her yol zamanı geldiğinde, ‘Kendine Çıkar.’

    Kendini fark eden, ‘Özgürleşir’

    Kendini rehber alanın, ‘İnzivası tek kişiliktir.’

Özlem Küçük

 

 

 

 

 

 

 

Test

Form Gönderimi

Tamam